6 Haziran 2014 Cuma

Bir İslam Reformatörü // Mehmet Akif Ersoy

     


SEKİL:1
Pek tabi sizde bilirsiniz bir blog yazısı çokta kolay yazılmaz.
bütün bu yazılar bu sihirli kalem ve kağıttan çıkıyor..
(yazıyı yazarken bana yardımcı olan kitap fotoğrafta yer almakta )
 



 Evet arkadaşlar sanırım bir çok yazı yazmışımdır fakat bu yazının bende apayrı bir yeri vardır. Anlatacağım kişiye binanen çok fazla okuyup çok fazla titiz davranmak isteyişimden yazı birazdaha uzamış bulunuyor.  Yazıyı yazmaktaki amacım ise hayatımız da önemli rolleri olupta farkına varmadığımız mükemmel insanları birazdaha yakından tanımak.  Bütün okuyucularıma şimdiden çok teşekkür ederim

Divan şairlerini aradığımız zaman, duvarlarından şarap sızan bir meyhane,  yahutta gümüş kurnalı bir hamama gideriz. Halbuki Akif'i aradığımız da kendisini bulacağımız yer Fatih camisidir.

Heleki şairin safahat'ını açar açmaz onu bu kudsi ve samâvi mabedin nur taşan sinesine sokulmuş görürüz.

●Mehmet Akif hiç bir zaman sarığın manevi fikr-i atmosferinden sıyrılımamış ve hayatını seve seve şeriatın savunmasına vakfetmiştir. Güzel insan dönemin inançsız şairlerini dine davet ederken şöyle buyuruyor;

-Habibin koltuğu altında  şefaate kavuşmak varken, bir örümceğin eteğine yapışmaktaki mânâ nedir?

● Akif Çamlıkta bülbül sesi dinlemek için yetimlerin feryadına kulak tıkayan sanatçı değil, hatta insan olarak bile saymıyordu. O bütün hayatını kadınlardan aldığını söyleyen ve kadınlar olmasa şiirlerim öksüz kalır diye sızlanan uzun saçlı şairler gibi  sevda ve şehvet kompoze edecek yerde, ezeliyet ve ebedeyeti yazmayı tercih etmiştir.

Şimdiye kadar nede güzel bir insan olduğunu anlamışızdır zaten , ama okumak ayrı yaşamak ise bambaşka bir duygudur kesinlikle Mehmet Akif'i.  Heleki geçenlerde bi olay üzerine kurulan bir cümlesi beni ona bir kere daha hayran bıraktı   Olayın özetini geçecek olursak. Mehmet Akif Peygamber Efenfimiz hakkında ileri geri konuşan birine cevab verirken görüyoruz.

 - İşte bu akılların kabul edemeyeceği bir şey! Bu adam Peygamberime sövdü.Babama sövse affederdim, fakat Peygamberime sövmek bunu ölürüm de hazmedemem..

● Sanatta  gayet değil de gayette sanat arayan Âkif "sanat sanat içindir" teorisinin reklamcılığınıda kabul etmiyor ve ekliyor " Hayır!  Sanat şeriat içindir" diyordu.. Şaire göre ana problem ahlâk idi.

● Müslüman ırk, renk, lisan, mühit, iklim itibari ile birbirine büsbütün yabancı unsurları aynı milliyet altında cem'eden yegane rabıta iken ; Heleki biz Osmanlılar için dünyada bu rabıtaya dört elle sarılmaktan başka selâmet yolu yokken..

 Ey cemaat-i Müslim'in aklınızı başınıza alınız. Gayret-i kavmiyeyi bir kenara bırakınız. Rabıta-ı Din'i biraz daha ihmâl edecek olursanız , iyi biliniz ki târumâr olur gidersiniz.

Eğer aklımızı başımıza almazssak;

Eğer aramızdaki nifaklara, şikaklara, hakime vermez isek ;

Eğer ki Türkü Arnavut'a , Arap'ı Kürt'e düşman tanımak siyaseti mecmuasından vazgeçmez isek;

Eğer müslümanlıkta adaletin-meskenetin haram olduğunu hâlâ anlamak istemez isek;

Neler olacağını bilir misiniz?

 El'iyazubillah milletlerin  maskarası,  müslümanlığınız yüz karası  !!!

 Ey camaat siz Ne Arapsınız , Ne Kürtsünüz , Ne Ne lazsınız , Ne Çerkezsiniz....

 Siz ancak bir milletin efradısınız ki o Millet-i Muazzam da İslam'dır....

 İşte ki bizim şeriatımız Akıl Şeriatıdır...Dinimiz akıl dinidir. Biz ise aklın hükmünü bile tatil ettik. Zaten en birinci felaketimiz de burdan başlıyor. Din ile dünyayı ayırmışız. Halbuki bunlar bambaşka şeyler değil.  İşte kur'an elimiz de. Evet Efendimiz'in sözleri meydan da. Eğer biz gözümüzü açmazsak neuzubillah İslam'ın dünyada nâmı bile kalmayacaktır diye ekliyor .Akif  kurtuluş mücadelesinin manevi cephesini idare eden adsız bir kahramandır.

İstiklal Marşını bir Sancağa sarıp Türk ile İslam müzesine konulmalı.

 Mehmet Akif Ortada bir para ve bahis konusu olduğu için müsabakaya katılmayan , parayı reddeden bir şair iken, bir palto alacak kadar bile parası yoktu.  Kışta kıyamette, ceketle dolaşırdı. Şimdiler de ise gözümüzü para hırsı bürümüş . Ideolojinin kurbanı olan bir ecdad var . Yazık yazık ki ne yazık ..

● Yaraları deşen ve ilaçlamayı da ihmâl etmeyen Milliyet düşmanı bütün ideolojilere karşı cephe almıştır.  Ve bir sözü aklıma gelir ;

- Boynunda altın laladan bir tasmayla üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamayacağını söylerdi ve hakim sınıfı hizmetkârlığını reddederdi.

● İslam kültürüne ait bir şairden gene ders niteliğinde bir kac kelâm....

- Ebubekir'i tanımayan çocuklarımız  İslâm düşmanı cengizimi örnek tanıyacaklar diye söylenirdi.

Akif'in bir çok mısraları marş mıdır ? Yoksa bir dua mıdır fark edilmez.

● Kendisi yaya yürüyüp , kölesini deveye bindiren , halkın acılarını paylaşan,  yamalı hırka ile dolaşmaktan şeref duyan Hz. Ömer gibi bir halifenin adalet rejimine susamıştı.. Onun özlediği ideal toplum , yetimlerin şefkatle okşanıp , aksakallı  ihtiyarların Atlaslibas giydiği bir toplumdur.

★ - Korkma!

    Cehennem olsa gelen,

    Göğsümüzle söndürürüz.

    Bu yol ki hak yoldur,

   Dönme bilmez yürürüz.

 Gürül gürül , çağır çağır olan bir şairimiz olan Akif Çanakkale'yi destanlaştırmış, Bu destan da hilâl uğruna batan güneşler vardır. Bu destanda Huda'nın ebedi serhaddi olan göğüsleri ile yamyam sürülerine durduranlar, Bedr'in arslanlarına benzetiyor.. Ve bir şiir yazıyor.

 Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

 Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer

 Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhid-i

 Bedr'in arslanları ancak bu kadar şanlı idi !

 Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

 Gömelim gelsin tarihe desem sığmazsın....

Akif başka türlü düşünüp başka türlü yazanlardan değilim diyor.  Gömlek değiştirir gibi kanaat değiştiren pespaye "aydın" kategorisine girmek istemiyor. Kapitülasyonların çizmesi altında inleyen bir islam ülkesinde tam onbir yıldır"ihtiyari sürgün" hayatı yaşayan Akife'e göre vatan herşeyden önce din ve iman için bir barınaktır.

● Milli İstiklal için neden can verilir sorusuna cevabı ise ;

- Mabedin göğsüne namahrem eli deymesin diye ve yurdum üstüne ezanlar ebediyen inlesin diye cevap veriyor.

● Atatürk'ün reform anlayışı ile Akif'in reform anlayışı arasında derin ve doldurulamaz uçurum var.

Akif esas itibari ile panislamizmin , yani Hilafet bağlı , siyasetten birleşmiş bir islam dünyasının sunucusu idi. Onun nazarın da Kur'an İslam'ın anayasasıdır ve bu temel yasa prensiplerinde asla değiştirilmemelidir.

● Ve evet son olarak en büyük huzuru ve zevki ise karacaahmed'in selviliklerin arasında dolaşmakta bulan Mehmet Akif mezar taşına kazınacak en iyi kitabeyi kendi eli ile yazdı ve hazırladı... ..

 《 ÜÇBUÇUK NAZMA GÖMÜLMÜŞ KOCA BİR ÖMR-Ü HEDER 》

● Her zaman savunduğu gibi yaşadı.

İNANDI , DÖNMEDİ , ÖLDÜ

Yazıma Mehmet Akif'in çok sevdiğim bir şiiri ile bitirmek istiyorum

 Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevmem;

 Gelenin keyfi için, geçmişe kalkıp sövemem.

Biri ecdadıma saldırdı mı,  hatta boğarım

Boğamazsın ki...

-Hiç olmazsa yanımdan kovarım,

Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam

Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam

Doğduğumdan beri aşıkım istiklâle

Bana hiç tasmalık etmiş değil lale.

Yumuşak başlı isem , kim dedi uysal koyunum?

Kesilir, belki, fakat çekmeye gelmez boynum.

Kaynayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim

Adam aldırma da geç git diyemem! Aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım

Zalimin hasmıyım amma severim mazlûmu...

İrticaın şu sizin lehçe de mâ'nası bu mu ?


Ben muahakak eksik anlamışımdır , zira Mehmet Akif'i anlatmakta kelimeler tükenebilir.

siz kesinlikle doğru anlayacağınızdan eminim ve bu işin ucunu bırakmayın size bu hayatı armağan eden, mücadele veren insanları tanıyın. Ben Mehmet Akif ile başladım sizde başka bir kahraman bulun kendinize...

Mekanın cennet olsun İslam Reformatörü

Selam ve dua ile

Şüheda Nur Fidanol

#Şuşudan fısıltılar