12 Mayıs 2014 Pazartesi

SADECE ANNELERİMİZE DEĞİL BÜTÜN iNSANLIĞA GELSİN BU YAZIM..

  Uzun bir aradan sonra buraya yazı yazmak, hiç görmediğin çocukluk arkadaşına rastlamak gibi bir şey:). Sahi bu durumda hayırsız arkadaş konumuna ben giriyorum ama hayırlısı olsun ne diyelim. Çoğu defa denediysem de , laf kalabalığı olmasın şimdi,  herkes başka bir ağızdan konuşuyor bari ben bi sakin durayım diye düşündüğümü itiraf etmeliyim sanırım.

  En son yazım ise doğum günümde olmuş. Yeni yaşım kenidisi ile beraber fazladan sorumluluk düşünce ve fikirler dr getirdi. Buda benim bu seneki doğum günü hediyemdi:)

  Gelelim konumuza , dün 11 Mayıs Anneler günü idi. Aslında bu yazıyı gününde yazmayı istedim fakat sabah sosyal medya ve çevreme bakınca bekleme kararı aldım. Herkes okadar hevesliydiler ki anlatamam. Kimsenin sevincini kursağında bırakmak istemedim.

 Evet annelerimiz baş tacı herzaman ama bir gün değil. Onlara herzaman ne kadar değerli olduklarını anlatmak için bir günü beklemeye gerek yok. Süpriz yapıp hediye almak için bir gün beklemeyin. Annenizin her yüzüne baktığında ona sizin için ne kadar değerli olduğunu anlatın. Bunu bir güne sıkıştırmaktan vazgeçin , bu bir günü öyle olağanüstü bir hâl ve duruma getirmek ne denli doğru tartışmalı bir konu doğrusu . Oturup masaya herkesle bu konuyu tartışacak kadarda gözüm de kara hani:)

  Durumu biraz daha ince eleyip sık dokursak. Annesi hayatta olmayan kardeşlerimiz , ablalarımız , abilerimiz var. Çocuğu olmayan ailelerimiz var. Bu günü bu kadar olağanüstü bir hâle getirmek bazı insanların mutsuzluğuna ve üzüntüsüne sebep oluyorsa bu konuda daha dikkatli davranmak şart olmalı. Unutmayın birini mutlu edeceğim diye başka birinin mutsuzluğuna sebep olmaktan çekinin ve sakının. Bir yeri tamir edeceğim derken başka bir yeri bozmak akıl kârı değildir.

  Ebetteki karşıyım Anneler ve Babalar gününe. Heryerde afişler broşürler bangır bangır kutlama sesleri. Özümüzde olamayan şeyleri bizim vücudumuza enjekte etmelerini kabul etmiyorum.Her bir reklamda bir öksüzün bir yetimin boynu büküldüğün de bunun hesabı sorulmaz mı zannedersiniz ? Peki ya dün şehit annelerinin anneler gününü kim kutlamaştır veya evlatlarını savaşta kaybeden Suriyeli annelerinde anneler günümüydü? Acaba onlarında bir kutlayanı olmuşmudur ? Daha birsürü anlatılabilir, örnekler çoğaltılabilir.

 Bu böyledir işimize gelsede gelmesede.... Hiç bir duyguyu kıvamında yaşayamadığımız gibi bunuda beceremeyip abartanlarımız oldu. Ama böyle hassas konularda bari dikkat etme nezaketinde bulunalım.

  Ben belki yamuk anlatmış olabilirim. Ama sizin muhakak doğru anlayacağınızdan eminim.

  Ez cümle yazımı beni herzaman çok etkileyen ve her dinlediğim de çok etkileyecek bir şiir ile sonlandırmak isterim.

   Ya Resulullah,

Mekke çocukları annnelerine seslenirler miydi senin yanında?

Onlar anne diyince sen yere mi bakardın ?

Mekke rüzgarları kaç gece gözyaşlarını taşıdı ebva'ya ...

Kaç gece anne diye hıçkırdın Efendim.....!

Senin yerine de anne dedik annemize, senin yerine de baba dedik....

Bu yazımı bütün insanlığa , insanlığımıza armağan ediyorum.  Eğer bir gün insanlık ve merhamet , sevgi günü olursa en önde ben gideceğim ve kutlayacağım . Çünkü bu dönemde en ihtiyacımız olan şeylerin en başında geliyor.

                                                                                                                           Selam ve Dua ile

                                                                                                                           Şüheda Nur Fidanol

                                                                                                                             #Şuşudan fısıltılar

                                                                                                                                    12/05/2014


1 yorum: